Rıfat Ilgaz’ın sonradan kitaplaşacak olan
yazı dizisinden sinemaya uyarlanan Hababam Sınıfı Türk eğitim sistemini mizah
yoluyla yeren ve belli bir yaşa gelmiş her Türk insanının aklında silinmez bir
yere sahip olan klasik bir yapımdır. Romandan uyarlanan film serilerinde
karakterler filme göre değiştirilmiş
hatta bazıları senaristler Umur Bugay ve
Sadık Şendil tarafından sıfırdan yaratılmıştır.
Rıfat ILGAZ bu romanı yazarken Kastamonu’daki
kendi lise yaşamını göz önüne aldığını söylemek garip bir ifade olmaz.
Yani Hababam Sınıfı serisi ülkemizin bir döneminin okullardaki halini göz önüne
sermek ve bu dönem hakkında bilgi sahibi olmamız konusunda başvurabileceğimiz
bir kaynaktır.
Hababam Sınıfı serisinin ilk sinema
filminin 1975’te gösterime girmesinden sonra takip eden yıllarda bu seriye çok
sayıda sinema uyarlaması oldu. Ben bu yazımda ilk dört filmi; Hababam Sınıfı, Hababam
Sınıfı : Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı : Uyanıyor, Hababam Sınıfı : Tatilde
kapsamlı bir şekilde incelemeye ve değerlendirmeye çalışacağım. Tabiki bir
sinema eleştirmeni veya sinema izleyicisi gözüyle değil eğitim fakültesinde
öğrenim gören birisinin gözüyle bakacağım.
Hababam Sınıfı filmlerinde hikayenin
geçtiği okul İstanbul’da ki Özel Çamlıca Lisesi’dir. Bu okul isminden de
anlaşılacağı üzere parayla eğitim verilen bir özel okuldur. Öğrencilerin geneli
yatılı olarak okulda kalmaktadır. Birçoğu Anadolu’nun farklı köşelerinden
geldiği için toplumun farklı kesimleri bu şekilde filmde temsil edilmektedir. Film genel olarak birkaç karakterin etrafında
dönmektedir. Bunlar Münir Özkul’un canlandırdığı Mahmut Hoca, Kemal Sunal’ın
canlandırdığı İnek Şaban, Halit Akçatepe’nin canlandırdığı Güdük Necmi, Tarık
Akan’ın canlandırdığı Damat Ferit ,Şener Şen’in canlandırdığı Badi Ekrem ve
Adile Naşit’in canlandırdığı Hafize Ana.
Filmlerde ana karakterlerin hepsinin bir lakabı vardır. Bu lakaplar
karakterlerin özelliklerine göre arkadaşları tarafından takılmıştır.
Öğretmenlerin lakapları ise öğrenciler tarafından takılmıştır. Bu karakterlerin
dışında Tulum Hayri,Domdom,Boncuk,Adil Hoca, Paşa Nuri, Külyutmaz Hoca ve okulu
teftişe gelen müfettiş tiplemeleri dikkat çeken karakterlerdir.
Öğrencileri ele alacak olursa çoğu yirmi
yaşının üzerinde sürekli sınıfta kalan ve ailelerinin bile unuttuğu, hayatı
anlık yaşayan, gelecek kaygısı olmayan diğer arkadaşlarıyla aralarında sıkı bir
ilişki bulunan, öğretmenlerinin tabirleriyle “kazık kadar” insanlardır. Bu
insanlar yirmili yaşlarını çoktan aşmalarına rağmen hala lisede düzeyinde
eğitim görmektedir. Bu konuda filmlerde mizahi unsurlarla eleştirilen başka bir
noktadır. Çünkü bu öğrenciler çürüyen eğitim sisteminin bir göstergesi
niteliğinde. Hababam Sınıfı son sınıf edebiyat bölümü öğrencilerinden oluşuyor
ve filmde öğrenciler
Fizik,Kimya,Biyoloji ,Matematik gibi temel derslerle uğraşıyor ve kendileri
için gereksiz sayılabilecek “Akşam Sefası Bitkisinin Kalıtım Şeması” gibi tamamen ezberci eğitim sisteminin bir
gerekliliği olan bilgilerden dolayı sınıf tekrarı yapmaya devam ediyorlar. Üstelik
bu dersleri veren öğretmenlerde filmde emekli ve fiziksel açıdan öğretmenlik
yapmaya elverişli olmayan kişiler olarak karakterize edilmiş. Haliyle öğrencilerde
öğretmenlerinin bu eksikliklerini her fırsatta değerlendirerek onların
kusurlarıyla dalga geçip dersleri kaynatmayı
amaç edinmiş durumdalar. Zaten filmde tasvir edilen öğrencilerin
samimiyet anlayışı birbirleriyle sürekli alay edip, gülünç duruma düşürmekten
ibaret.
Aynı insanlar aralarından birinin sorununu çözmek için alt sınıf
öğrencileri de gasp edip, paralarını alabiliyorlar. Buda filmlerde öğrencilerin
sınıf dışı ilişkilerinin de ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor. Aynı
öğrenciler kendi aralarında paylaşım konusundaysa aynı hassasiyette değiller.
Örneğin Şaban’ın memleketinden getirip kimseyle paylaşmayıp dolabına sakladığı
leblebileri çalıp Şaban’la dalga geçerek yiyorlar. Bu olay filmde mizahi
unsular arasında iyi niyetli bir şekilde gösterilmiş.
Hababam Sınıfı’nda anlatılan eğitim
sistemindeki bir çarpıklıkta sigara konusunda .Filmin pek çok yerinde
öğrenciler Mahmut Hoca’dan gizli gizli sigara içmenin yollarını arıyorlar. Çok
farklı yöntemler deneyerek pek çok yerde sigara içiyorlar. Her seferinde de
Mahmut Hoca tarafından yakalanıyorlar tabiki fakat sigara içilmemesi konusunda
herhangi bir önlem alınmıyor. Tek yapılan şey sigara paketlerini toplamak. Öğrencilerin dersten kaçması gibi olaylar
cezasız bırakılmazken sigara gibi çok daha önemli bir mesele
önemsenmeyerek herhangi bir ceza verilmiyor. Filmlerin pek çok yerinde de
öğretmenler öğrencilerin önünde sigara içiyor. Hatta yemekhanede öğretmenler ve
öğrenciler beraber yemek yedikten sonra hocalar sigaralarını yakıp yemek masasında öğrencilerin gözü önünde
sigara içiyor. Bu olay öğretmenlerin her hareketiyle öğrencilerin gözünde örnek
teşkil etmesi gerektiği gibi bir
gerçekle bağdaşmıyor.
Hababam Sınıfı’na baktığımızda
okullarımızdaki genel laubalilik havasını bu filmlerde açık açık görebiliyoruz.
Özellikle erkeklerin bir arada bulunduğu meslek liselerinin her bir sınıfı ayrı
bir Hababam Sınıfı olma yolunda ilerliyor. Filmlerin ve romanın tarihlerine
bakarsak o yıllarda bu tip bir öğrencilik hayatınının olduğunu söylemek zor
olur. Fakat Hababam Sınıfı öğrencileri idarecileri tarafından yalnızca
işletmeye para kazandıran bir müşteri olarak görüldüğü için böyle bir eğitim
ortamının olması da mazur görülebilir.
Film boyunca ismini duymadığımız müdür
bey, paradan başka bir şeyde gözü olmayan açgözlü bir adam. Bu yüzden öğretmen
kadrosunu az bir maaş verdiği emekli öğretmenlerden oluşturmuş durumda. Öğrencileride
para kazanmak için bir araç olarak görmekte ve bir ay ödemişini aksatan bir
öğrenciyi kovmakta zorlanmayan bir insan. Filmde eğitimi ve öğrencileri önemsemeyen
tipik bir idareci konumunda. Fimlerde bu müdüre zıt bir karakterde olan Mahmut
Hoca sürekli karşı karşıya geliyor. Yaşamı boyunca öğretmenlik yapan,mesleğini
kutsal görmüş ve tek önemsediği kavram evlatlarım dediği öğrencileri olan,
gerektiğinde onlar için canını ortaya koyan idealist bir öğretmen Mahmut Hoca.
Hababam sınıfı verdiği cezalardan dolayı Mahmut Hocayı pek sevmiyor gibi
görünse de aslında onlarda içten içe
sever Mahmut Hoca’yı. Zaten Mahmut Hoca babacan ,idealist tam bir cumhuriyet
öğretmenidir. Öğrencilerin iyiliği dışında kalan mevzular onun için önemli
değildir. Fakat film boyunca öğrencilere sürekli öğütler veren Mahmut Hoca
insani sebepler olduğu zaman Hababam Sınıfı’nın diğer öğrencileri gasp edip
paralarını almalarını önemsememektedir. Buda pek istenmese de yapılacak bir
iyilik için her yol mubahtır anlayışını getirmektedir insanın aklına. Mahmut
Hoca mesleği için evlenip bir yuva kurmamış, idarecilerle ve velilerle sürekli
karşı karşıya gelip mücadele etmesine rağmen öğrencilerine karşı hiç ümidi
olmadığını ve bütün hayatını ziyan ettiğini söyleyebilmektedir. Hayatı boyunca
verdiği bu zorlu mücadeleye rağmen okulun şerefi ve haysiyetine leke gelmemesi
için bilgi yarışmasında öğrencilere yardım edip hile yapmaktan çekinmemiştir.
Yeri geldiğinde basit bir bilgi yarışması konusunda dürüstlüğü hiçe sayması
Mahmut Hoca karakterinin çelişen noktalarından birisidir. Bu da filmde iyi
niyet ardına gizlenen bir sahtekarlıktır. Hababam Sınıfı ’da kendileri kalp
krizi geçiren ve hastahaneye yatan Mahmut Hoca’yı mutlu etmek için sahte
diplomalarla ziyaretine gitmişlerdir.
Mahmut Hoca dışında kalan öğretmen tiplemeleride alışılagelmişin dışında mesaj vermek ve eğitim sistemini yermek için özenle seçilmiş gibidir. Gözleri görmeyen, kulakları duymayan öğretmenler emekli maaşları yetmediği için hala öğretmenlik mesleğine devam etmektedirler. Aynı sistemin kalıntıları günümüzde de mevcuttur. Burada ülkedeki genel ekonomik sorunlara ve öğretmenlerin durumuna dikkat çekilmektedir. Ancak yaşını başını almış bu öğretmenlerin kusurlarından yararlanan Hababam Sınıfı onlarla her fırsatta dalga geçmektedir. Kulakları ağır işiten coğrafya dersi öğretmeni sözlü sınav yaparken sorulan sorulara tamamen alakasız cevaplar veren öğrenciler 10 alırken doğru cevabı veren öğrencininde2 alması bu sisteme getirilen mizahi bir eleştiri öğesidir. Zaten bu öğretmenlerin derslerinde öğretmenlerin sınıfı yönetmesi gibi bir kavram yoktur. Zaten öğretmenlik mesleğinin temel gerekliliklerinden görme ve duyma duygularından yoksun bu insanlardan böyle bir şey beklemekte boş bir beklenti olurdu. Hababam Sınıfı filmleri öğretmenlik mesleğini Mahmut Hoca gibi bir karakterle kurtarırken Badi Ekrem, Zühtü Hoca gibi karakterlerle yerden yere vurmuştur. Badi Ekrem karakteri öğrencilerin çeşitli oyunlarla sürekli kandırdığı ve kadınlara düşkünlüğü hat safhada olan birisi olarak tasvir edilmiş. Yaşlı edebiyat öğretmeni Zühtü ise eski kafalı, divan edebiyatında takılı kalmış bir karakter olarak lanse edilmiştir. Zühtü Hoca şiirde serbest nazım biçimini yok sayarak radikal bir söylem getirmiştir ve sürekli ezberden bir şeyler sorarak öğrencileri zorlamaktadır ancak Hababam Sınıfı yine alaylı cevaplar vererek yanıt vermektedir bu sorulara. Ancak Hababam Sınıfı Zühtü Hoca’ya yine bir oyun oynayarak Mahmut Hoca’yı sınıfa getirmesini sağlamış ve Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini hep birlikte ezberden okuyarak güzel bir ders vermişlerdir. Filmler boyunca çeşitli ahlaksızlar yapan Hababam Sınıfı bu sahnede Atatürk gençliği olarak tasvir edilmiş. Buda ayrı bir ironidir.
Mahmut Hoca dışında kalan öğretmen tiplemeleride alışılagelmişin dışında mesaj vermek ve eğitim sistemini yermek için özenle seçilmiş gibidir. Gözleri görmeyen, kulakları duymayan öğretmenler emekli maaşları yetmediği için hala öğretmenlik mesleğine devam etmektedirler. Aynı sistemin kalıntıları günümüzde de mevcuttur. Burada ülkedeki genel ekonomik sorunlara ve öğretmenlerin durumuna dikkat çekilmektedir. Ancak yaşını başını almış bu öğretmenlerin kusurlarından yararlanan Hababam Sınıfı onlarla her fırsatta dalga geçmektedir. Kulakları ağır işiten coğrafya dersi öğretmeni sözlü sınav yaparken sorulan sorulara tamamen alakasız cevaplar veren öğrenciler 10 alırken doğru cevabı veren öğrencininde2 alması bu sisteme getirilen mizahi bir eleştiri öğesidir. Zaten bu öğretmenlerin derslerinde öğretmenlerin sınıfı yönetmesi gibi bir kavram yoktur. Zaten öğretmenlik mesleğinin temel gerekliliklerinden görme ve duyma duygularından yoksun bu insanlardan böyle bir şey beklemekte boş bir beklenti olurdu. Hababam Sınıfı filmleri öğretmenlik mesleğini Mahmut Hoca gibi bir karakterle kurtarırken Badi Ekrem, Zühtü Hoca gibi karakterlerle yerden yere vurmuştur. Badi Ekrem karakteri öğrencilerin çeşitli oyunlarla sürekli kandırdığı ve kadınlara düşkünlüğü hat safhada olan birisi olarak tasvir edilmiş. Yaşlı edebiyat öğretmeni Zühtü ise eski kafalı, divan edebiyatında takılı kalmış bir karakter olarak lanse edilmiştir. Zühtü Hoca şiirde serbest nazım biçimini yok sayarak radikal bir söylem getirmiştir ve sürekli ezberden bir şeyler sorarak öğrencileri zorlamaktadır ancak Hababam Sınıfı yine alaylı cevaplar vererek yanıt vermektedir bu sorulara. Ancak Hababam Sınıfı Zühtü Hoca’ya yine bir oyun oynayarak Mahmut Hoca’yı sınıfa getirmesini sağlamış ve Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini hep birlikte ezberden okuyarak güzel bir ders vermişlerdir. Filmler boyunca çeşitli ahlaksızlar yapan Hababam Sınıfı bu sahnede Atatürk gençliği olarak tasvir edilmiş. Buda ayrı bir ironidir.
Filmlerde dikkat çeken bir diğer öğretmen
tiplemeside genç edebiyat öğretmeni Avni’dir. Avni öğretmen göreve başladığı
gün öğrencilerle futbol maçı yaparak onların
arkadaşı olmuş ve sevgisini kazanmıştır.Derse girincede bu tavırlarını
sürdürmüş ve Mahmut Hoca gürültüden dolayı dersi bölene kadar öğretmen olduğunu
belli etmemiştir. Mahmut Hoca dersi böldüğünde de kendisinin derste olduğunu
söyleyerek dersine karışılmaması gerektiğini söylemiş ve öğrenciler önünde
müdür muavini Mahmut Hocayla tartışmıştır. Burada hem Mahmut Hocanın hemde Avni
Hocanın tavrı yanlıştır. Öğretmenler çok önemli meseleler haricinde
öğrencilerin önünde bu tip tartışmalara girmemelidirler. Avni Hoca’nın bir
diğer hatasıda öğrencilerle arasındaki seviyeyi koruyamayıp onlara her konuda
inanması olmuştur. Hababam Sınıfı’nın yalanlarına inanarak Mahmut Hocaya karşı
önyargı oluşmuş ve en sonunda Hababam Sınıfı’nın oyununa gelerek Mahmut Hocayla
büyük bir tartışma yaşamıştır.
Hababam Sınıfı edebiyat bölümü olunca
filmdeki ana öğretmen tiplemeleride edebiyat öğretmeni oluyor. Zühtü ve Avni
Hocadan sonra bir diğer edebiyat öğretemide öğretmenliğe yeni başlayan
Semra’dır. Semra bir öğretmen çocuğu olarak zorluklarla eğitim hayatını
tamamlamış ve öğretmen olmuş birisidir. Okulun bahçesinden ilk girdiği andan
beri beden dersinde olan Hababam Sınıfı
ve beden eğitimi öğretmeni Badi Ekrem’in dikkatini üzerine çekmiştir.
Badi Ekrem bir öğretmen olarak ,öğrencilerinin önünde bayan öğretmene farklı
şekilde davranmaktan çekinmemiştir. Buda filmdeki bayanlara olan genel bakış
açısını gözler önüne sermektedir. Hababam Sınıfı ‘da ilk dersten itibaren Semra
Hocaya bu gözle bakmış ve sınıfı iyi yönetemeyen bir bayan öğretmenin nasıl bir
durumla karşılaşabileceğini bize göstermiştir. İlerleyen zamanlarda Hababam
Sınıfı İnek Şaban’ın saflığından yararlanarak Semra Hoca’nın ağzından ona aşk
mektupları yazmış Semra Hoca en sonunda bunlara dayanamayıp ağlayarak sınıfı
terk etmiş ve süreç geri dönülmez bir yöne doğru giderek Semra Hoca istifa
etmek istemiştir. Mahmut Hoca Semra Hoca’yı ikna ederek istifa kararından
vazgeçirmiştir. Fakat bu noktadan sonra Semra Hoca sınıfın yönetimini tamamen
kaybetmiştir. Hababam Sınıfı bu davranışlarından dolayı ceza almış ve bunun intikamını
almak için Semra Hoca’ya karşı plan yapıp topluca hareket etmişlerdir. Bu
davranışlarından öğrencilerin örgütsel psikolojilerine güzel bir
örnektir.Hababam Sınıfı topluca hareket ederek dersin yazılı sınavından Semre
Hoca’ya ayrı ayrı aşk mektupları yazmışlardır. Bu olay sonunda Hababam Sınıfı
topluca okuldan atılmış fakat Semra Hoca affettiği için bu karar
uygulanmamıştır.
Bir diğer öğretmen tiplemeside Badi
Ekrem’i ele alacak olursak oda okulun atletik beden eğitim öğretmenidir. Dikkat
çeken yönü ise kadınlara karşı olan ilgisi ve her defasında Hababam Sınıfı
tarafından oyuna getirilmesidr. Badi Ekrem’in öğrencilerinin önünde bayan
öğretmen Semra Hanım’a davranışları ve idareci tarafından okula kayıt edilen
kız öğrencilere karşı davranışları öğretmenlerin kız-erkek öğrencilere
uyguladığı çifte standarta güzel bir örnektir.
Filmdeki katı,kopya çektirmeyen öğretmen
tiplemeside Külyutmaz’dır. Onca yıllık öğretmenlik hayatında bir kez bile kopya
çektirmediği için övünüp durur. Fakat Hababam Sınıfı her yazılı yoklamada
hocayıda kullanarak kopya çekmektedir. Buda eğitim sistemizideki farklı tip
öğretmenlere dikkat çeker. Günümüzde de Külyutmaz gibi öğrencinin kopya
çekmesini engelleyerek doğru bir ölçme yaptığını düşünen öğretmen sayısı
oldukça fazladır.
Bunların dışında öğretmenlerin genel
davranışlarında dikkat çeken bazı noktalar var. Örneğin kendi aralarında
birbirlerine siz diye ederlerken hizmetli Hafize’ye sen diye hitap edip çok
rahat emirler verebiliyorlar. Öğrencilere davranışları ve hitap şekilleride
farklı. Örneğin derse geç kalan öğrencilere “geçin yerlerinize eşşek herifler” demeleri,
dayak atmaları gibi bir takım düşünceleri var. Ayrıca öğretmenlerin hiçbirisi
elinde kaynak olmadan derse geliyor. Buda
o zamanki eski tip öğretmen anlayışının bir göstergesi.
Filmlerde vurgu yapılan bir eğitimci
tipide müfettişler. Belirli vakitlerde okulu teftiş eden müfettişler hep aynı
kişiler. Öyleki idareci müfettişin soracağı soruları önceden öğrencilere
söyleyebilecek kadar iyi tanımış müfettişi. Müfettişlik sistemide bu yolla
eleştirilmiş oluyor. Çünkü okula gelen müfettişlerin sorduğu sorulardan belli
oluyor ki önemsenen tek şey öğrencilerin bilgileri ezbere bilip bilmemeleri
durumu.
Hababam Sınıfı’nın vurgu yaptığı en güzel noktalardan birisi ise
çocuklarıyla ilgilenmeyen veliler. Öyleki bazı veliler yıllar önce çocuğunu
okula kayıt yaptırırken gelmiş ve
çocuklarının eğitim gördüğü ortamı görmüş. Kayıt yaptırdıktan sonra bir kez bile okuluna
uğramamış ve veliliği sadece maddi açıdan ihtiyaçlarını karşılamak olarak
algılamışlardır. Mahmut Hoca’da buna tepki olarak çocuklarının karnelerini anne
ve babalarına vererek güzel bir örnek oluşturmuştur.
Hababam Sınıfı serisi genel olarak mizahi
öğeler üzerine kurulu filmlerdir. Öncelikli amacı dönemin önde gelen
aktörlerini de kullanarak insanları
sinemaya çekmek ve para kazanmak olsa da
toplum üzerinde yarattığı etki azımsanmayacak derecedir. Hababam Sınıfı birkaç
kuşağı derinden etkilemiştir. Ekranda dönen yalnızca güldürü öğeleriyle dolu
bir film değildir. Kopya çekmek gibi eylemler öğrencilik hayatının normal bir
öğesi gibi lanse edilmiştir. Buna rağmen filmlerin sonunda verilen hümanist
mesajlar ve filmlerde öğrenciler arasındaki kardeşlik duygusu yatılı okulda
kalmayanları bile yatılı okullara özendirmiştir. Öğretmenler açısından bakarsak
öğrencilerin gözünden öğretmenlerin durumunu ve öğrenci-öğretmen arasındaki ilişkilerin
nasıl sonuçlar doğurabileceğini göstermiştir. Aynı zamanda okullarda gereken
disiplin ve düzenin olmaması durumunda nelerin olabileceği hakkında öğretmenlere
ve biz öğretmen adaylarına fikir vermiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder